‘Pasif-agresif’ terimi, genellikle bir kişinin içsel öfkesini ya da duygusal çatışmalarını dışa vururken dolaylı ve pasif bir şekilde davranmasını ifade eder. Yani kişi kendi içinde bastırdığı ve ifade edemediği öfkesini, pasif davranışlarda bulunarak karşı tarafta ortaya çıkartır. Ancak, ‘pasif-agresif kişilik bozukluğu’ resmi bir tanısal kategori değildir. Bununla birlikte, belirli kişilik bozuklukları veya özellikler bu tür davranışları içerebilir. Pasif-agresif davranışlar, kişinin doğrudan ve açık bir şekilde ifade etmek yerine, dolaylı yollarla öfke, direniş veya düşmanlık ifade etmesini içerir. Bu davranışlar genellikle iş birliği yapmayı reddetme, sözde unutkanlık, direnç gösterme ve eleştiri yapma gibi örnekleri içerebilir. Kişi, başkalarına karşı duygusal bir mesafe koruyarak veya doğrudan ifade etmek yerine bu tür pasif davranışlarla başa çıkma eğilimindedir. Ancak, DSM-5 (Amerikan Psikiyatri Birliği’nin Diagnostik ve İstatistik El Kitabı) gibi kılavuzlarda ‘pasif-agresif kişilik bozukluğu’ olarak resmi bir tanı bulunmamaktadır.
Pasif agresif kişilik bozukluğunun özellikleri
Tedaviye ikna etmek kolay mı?